Yakın zamanda Afrika, daha bir kaç yıl önce akla gelmeyecek bir şekilde, Türkiye’nin uluslararası gündemindeki yerini almıştır. Televizyondaki belgeseller, gazete makaleleri, fotoğraf sergileri, konserler ve herşeyin ötesinde hükümetin koşulsuz desteği Afrika’daki gelişmelere olan ilginin güçlenmesini sağlamıştır. Birçok Türk için Afrika turizm merkezlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye’nin kıtadaki varlığı, özellikle de Kuzey Afrika’daki varlığı uzun bir geçmişe dayanmasına rağmen, yakın zamanda ilginin artması, altındaki nedenlerin incelenmeye değer olduğu yeni bir süreçtir.

Afrika’ya yönelik ilginin yakın zamanda artışıyla ilgili iki önemli gelişme öne sürülebilir.

Bunlardan birincisi dış kaynaklıdır. Geçen yıl İngiliz Başbakanı Tony Blair tarafından kurulan ve 18 üyeden oluşan Afrika Komisyonu (CFA) raporunun ardından dünyada ortaya çıkan tartışmalar Türk aydınlarının dikkatinden kaçmamıştır. CFA raporu, G8 liderlerinin raporun tavsiyelerinden bir kısmını olsun destekleyecekleri umuduyla Gleneagles’da (İskoçya) Temmuz 2005’te yapılan G8 Zirvesi’nden sonra yayımlanmıştır. İkincisi ise iç kaynaklıdır ve 2005 yılı başında Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu yılın “Afrika Yılı” olacağını açıklamasıyla ilgilidir. Bu sözlerinden kısa süre sonra, Başbakan Erdoğan Etiyopya ve Güney Afrika’ya bir dizi ziyaret gerçekleştirmiştir.

TASAM Afrika Enstitüsü, alanında önemli bir boşluğu dolduracak, yapmakta olduğu sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel çalışmalarla, Afrika'nın geleceğine projektör tutacaktır. (TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY)