Çölleşme dünyanın her yerindeki kurak bölgeleri etkileyerek, ekonomilerin gelişmesini engellemekte, geniş alanlardaki nüfusun yoksullaşmasına ve bu nüfusun açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Ekilebilir alanları terk edilmiş topraklar haline getiren çölleşmenin önüne geçme, kurak bölgelerdeki toplulukların ve milletlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri durumunda.

Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı Gündem 21, topraktaki bozulmalara ve çölleşmeye dikkat çekiyor ve konu ile ilgili geniş çaplı faaliyetler planlıyor. Bu durumla ilgili olarak, 190'dan fazla sayıda ülke Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ne taraf olmuş durumda.

Çölleşme, dünya topraklarının üçte birini kaplayan kurak bölgelerdeki ekosistemin, aşırı toprak sürülmesine ve ekonomilerin gerilemesiyle ve etkilenen nüfusun yoksullaşmasıyla sonuçlanan, toprağın yanlış kullanımına aşırı duyarlı olmasından kaynaklanmaktadır. Yoksulluk, siyasi istikrarsızlık, ormanların yok olması, aşırı hayvan otlatımı ve yanlış sulama teknikleri toprağın verimliliğini azaltarak, ekonomilerin gerilemesine sebep olmaktadır. 250 milyondan fazla insan, çölleşmenin doğrudan etkilerini hissetmektedir. Buna ek olarak, yüzden fazla ülkedeki 1 milyar insan riskli konumdadır. Bu insanların birçoğu dünyanın en fakir, dışlanmış ve siyaseten en zayıf vatandaşlarını kapsamaktadır.

Uluslararası toplum, çölleşmenin dünyanın her yanındaki birçok ülkeyi ilgilendiren başlıca bir ekonomik, sosyal ve çevresel sorun olduğunu uzun bir süreden beri kabul etmektedir. 1977'de Birleşmiş Milletler Çölleşme Konferansı, Çölleşmeyle Mücadele Hareket Planı'nı kabul etti. Maalesef bu ve bunun gibi çabalara karşın, Birleşmiş Milletler Çevre Programı 1991'de, kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlardaki toprak bozulmasının şiddetini artırdığı ve ''bölgesel başarı örnekleri''ne rağmen, artan yoksullukla beraber ekonomik gelişmenin etkilerinin azaldığı sonucuna vardı.

TASAM Afrika Enstitüsü, alanında önemli bir boşluğu dolduracak, yapmakta olduğu sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel çalışmalarla, Afrika'nın geleceğine projektör tutacaktır. (TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY)