Uluslararası toplum için Afrika'nın kalkınması; iklim değişikliği, küresel ısınma ve HIV/AIDS gibi bulaşıcı hastalık tehditlerinin de aralarında bulunduğu bir takım diğer sorunlarla birlikte en önemli meselelerden birisidir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da da olduğu gibi Afrika'nın ihtiyaç duyduğu tek şeyin kıtaya toplu finansal kaynak akışı olduğu düşünülmüştü. Bu inanışa göre gelecek fonlar, Resmi Kalkınma Yardımları (RKY) ya da Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) şeklinde olabilirdi. Afrika'nın doğal kaynaklar açısından dünyadaki en zengin bölgelerden biri olduğu da göz önüne alındığında, bu inanış daha da körüklenmişti.

Ancak şu günlerde, Afrika ülkeleri de dâhil olmak üzere çoğu çevrelerde Afrika'nın asıl ihtiyacının, iyi yönetim çerçevesinde iyi politikalar benimsenmesi olduğu açıkça hissedilmektedir. Bu genel kanıya ise Afrika ülkelerinin kendi başlarına ve bazen de uluslararası toplumun desteğiyle yıllar boyunca edinmiş oldukları sosyo- ekonomik kalkınma deneyimlerinden sonra varılabilmiştir. Yine de çok yönlü bir kavram olan iyi yönetim konusu, faaliyet alanına göre tartışmaya açık bir konudur.

Bu çalışmada iyi yönetim kavramının, Afrika'nın kalkınma gündeminde nasıl zaman içinde merkeze oturduğu ve çoğu örnekte nasıl kalkınmaya yönelik işbirliklerinin tek konusu haline dönüştüğü irdelenmeye çalışılacaktır. Çalışma kapsamında, özellikle de Afrika'nın kendi girişimleri ve uluslararası toplum girişimleri başta olmak üzere Afrika'daki kalkınma deneyimleri incelenecektir. Bunu yaparken, Afrika'ya yönelik artan kaynak akışlarının gereksinimlerini, uygun ve şeffaf siyasal ve sosyo- ekonomik kalkınma politikalarının gereksinimlerini karşılayabilecek uygun bir çerçeve olarak, Afrika Eş Gözlem Mekanizması'nın tasarım ve uygulama aşaması ele alınacaktır.

Devamı...