Afrika kıtası küreselleşmenin şu anki evresinde defalarca tekrarlanan seri bir krizle karşı karşıya kalmıştır; aşırı tüketim ve israf, AIDS hastalığı, doğal kaynakların azalması, nüfus artışı, devam eden savaşlardan kaynaklanan zorunlu göç, ülkeler arasında ve ülkeler içerisinde durmaksızın artan eşitsizlik yanında yoksulluk ve açlık.

Afrika’da en yaygın rastlanılan baskılar aşağıdaki öğelerle açıklanabilir:

-    Nüfusun yaklaşık % 61’ini etkileyen uzun vadeli (1956’dan bu yana 186 kez) darbe girişimleri ve çatışmalar
-    Kötü ekonomik ve siyasi yönetim ve sivil toplumun dışarıda kalması
-    Ağır borçlar ve bütün kalkınma sürecini durduran devamlı bozulma

Kıta üzerindeki ağır yükten kaynaklanan endişe verici ve kasti olan bu durum karşısında Afrika Birliği, farklı kurumlar ve yapılan anlaşmalar aracılığı ile kıtanın kalkınma sürecinde rolünü yerine getirmek için hiç bir çaba göstermemiştir.

Afrika’nın, insan haklarını ve refahı sağlayarak ve kıtada ortalığı kırıp geçiren yoksulluk seviyesini en aza indirerek ekonomik kalkınma ve birikim sürecini oluşturmayan politikaları ve stratejileri görme ve etkili büyüme, eşitlik ve dayanışmayı birleştirmeyi deneme vakti gelmiştir. Bölgesel ve uluslararası birçok kurum da bu isteği gerçekleştirmek için yardıma gelmiştir.

TASAM Afrika Enstitüsü, alanında önemli bir boşluğu dolduracak, yapmakta olduğu sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel çalışmalarla, Afrika'nın geleceğine projektör tutacaktır. (TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY)