Güney Afrika, Afrika’da süregelen savaşların bitmesini istemektedir, çünkü bu savaşlar kendi milli güvenliği açısından ciddi bir tehlike teşkil etmektedir ve bu tür bir tehlike mülteci akınını başlatır, bölgesel gelişime engel olur ve yabancı yatırımları uzaklaştırır. Dolayısıyla, Güney Afrika için, kendi arka bahçesinde bulunan parçalanmış bölgelere yardım etmek veya diğerlerine dolaylı olarak yardım sağlamak, kendi milli menfaatleri ve “daha iyi bir Afrika” oluşturma sorumluluğunda yüksek kazançlar sağlayabilir.

Güney Afrika’nın yüz yüze geldiği problem, insanların barış müzakereleri sırasında veya kısa bir süre sonrasında silahlanmalarını durduracak hangi tarz dış yardıma ihtiyaç duyulduğunu anlamaktır. Birleşmiş Milletler (BM) çalışanlarına göre bu durum çatışmayı kontrol altında tutan birkaç uluslararası ve yerel girişime rağmen büyük ölçüde Afrika’ya dair bir problemdir.  Bu belgeyi düzeltmek için , ‘çatışma sonrası yeniden yapılandırma  ve barış anlaşmalarını gözetebilme ve destekleyebilme adına birçok şey söylendi ve yazıldı. Döneme dair hiçbir ortak tanım yokken, büyük ölçüde, savaş sırasında harp edilmiş ülkenin yeniden yapılandırmasını amaçlayan dış müdahalenin tanımlanmasında kullanılırdı. Uzmanların vermiş olduğu ifadelere göre, ‘minimal muktedir devlet’ oluşturma adına bu tür bir yardım, Hamre ve Sullivan’ın da (2002) önerdikleri gibi, barışı koruma ve savaşçıları silahsızlandırmanın ötesinde özerk idare, güvenlik, ekonomik değişim ve kalkınma için temel ilkeleri sağlama genişletmektedir,.

TASAM Afrika Enstitüsü, alanında önemli bir boşluğu dolduracak, yapmakta olduğu sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel çalışmalarla, Afrika'nın geleceğine projektör tutacaktır. (TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY)