SUNUŞ
Afrika kıtası sahip olduğu nüfusu, zengin doğal kaynakları, geniş arazisi ve çok sayıda gelişmekte olan ülkeyi bünyesinde barındırmasının yanı sıra dünyanın ekonomik istikrarı ve büyümesi açısından büyük önem arz etmektedir. Buna rağmen ekonomik göstergelere bakıldığında, kıtanın Gayri Safi Milli Hâsılası’nın (GSMH) dünya ekonomisindeki payının, ihracattaki ve kıtaya yönelik dış yatırımlardaki azalmanın etkisiyle endişe verici boyutlara ulaştığını söylemek mümkündür.
Kıtanın ekonomik büyüme oranının oldukça düşük olması ve doğrudan yabancı yatırımlarda görülen azalma, Afrika’nın diğer kıtalarla kıyaslandığında dünya ticaretindeki payının oldukça gerilerde kalması sonucunu da beraberinde getirmektedir. Bunun yanı sıra Afrika’nın son beş yılı aşkın bir dönemde ise nispeten yüksek büyüme oranları yakaladığını, dış yatırımlardaki akışın ve ihracattan elde edilen kazançların arttığını söylemek mümkündür. Kıtanın genel ekonomik performansına ilişkin göstergelere bakıldığında bölgesel anlamda kısmi bir iyileşmeden söz etmek mümkündür. Bugüne kadar görülen olumlu gelişmeler, yoksulluğun azaltılması ve dünya ekonomisiyle bütünleşmenin arttırılması hususlarında ancak sınırlı bir etki yapabilmektedir. 900 milyonu aşan bir nüfusa sahip olan Afrika kıtasının Gayri Safi Milli Hâsılası ancak 800 milyar dolar civarındadır. Bu da günlük gelirin bir dolardan daha az olduğu anlamına gelmektedir. Afrika, 450 milyar dolara yakın ticaret hacmi ile tüm dünya ticaretinden yalnızca % 2,5’lik bir pay alabilmektedir. Söz konusu veriler, Afrika’nın küreselleşme sürecinden sürekli olarak uzaklaştığına ve dolayısıyla da bölge halkının büyük çoğunluğunun sosyal açıdan dışlandığına işaret etmektedir.
Uluslararası alanda, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlerin bilinen çalışmalarının yanı sıra, “Afrika’nın Kalkınması için Yeni Ortaklık” (NEPAD) gibi yeni girişimler çerçevesinde Afrika’da sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Esas itibariyle bu tarz girişimlerin, Afrika ülkelerinin özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kıtaya doğrudan yatırımlar yapılmasına ve Afrika’dan ithal edilen mallara uygulanan ticari engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak sorumlu ve tutarlı iktisadi politikalar ile birlikte ele alınması gerekmektedir. Bu bakımdan, Türkiye 2003 yılında “Afrika ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Arttırılmasına Yönelik Strateji”yi uygulamaya koymuştur. Söz konusu strateji, esasen bölgedeki yoksulluğun önlenmesine ilişkin katkı sağlamayı, sürdürülebilir kalkınmayı yakalamayı ve küreselleşme sürecinde kıtanın, merkezden uzaklaşmasını önlemeyi amaçlamaktadır. “Afrika ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Arttırılmasına Yönelik Strateji” çerçevesinde bizler, Afrika’nın yapısına uygun olarak siyasi istikrar, ekonomik görünüm, dış ticaret yapısı ile her ülkenin ya da bölgenin, bölgesel entegrasyon süreçlerini de göz önünde bulundurmak suretiyle ülkelere ve bölgelere yönelik programlar geliştirmekteyiz. Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerimiz, yüzyıllar boyunca daima dostluk temeline dayalı olmuştur. Günümüzde de Türkiye, gelişmekte olan ekonomisi, nitelikli işgücü ve uluslararası piyasalardaki tecrübesi sayesinde Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerini geliştirmektedir. Bundan ötürü şu hususu da göz önünde bulundurmak gerekirse, Afrika bölgesinde yaşayan insanların refahının sağlanması son derece önemli bir görevdir ve Türkiye de bu konuda azami desteği sağlayacaktır.
Bu çerçevede “Afrika Ülkeleri - Türkiye Diplomatik Temsilcileri ile Stratejik Vizyon Geliştirme Projesi” kapsamında icra edilen 4. Çalıştay, Afrika ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere hasredilmiştir. İlgili çalıştayın ve projenin bundan sonraki aşamalarının Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişimine katkılar sağlamasını umuyoruz.
Süleyman ŞENSOY
TASAM Başkanı

 

Raporu pdf olarak okumak için lütfen TIKLAYINIZ.

Öncelikle Türkiye ve Afrika arasında vizyon ve etkileşim geliştirmeye yönelik olarak yaptığımız workshoplar serisinin 3.süne teşriflerinizden ötürü hepinize teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.
Bu toplantıda TASAM heyetinin 9-14 Ağustos 2007 tarihlerinde Adis Ababa’ya yaptıkları ve Sayın Alfa Ömer Konare ile gerçekleştirilen, ana konusu ’’3. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’’ olan ziyaretin neticelerini ve geçen toplantıda alınan kararlar ışığında oluşturulan 3. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’nin ana başlıklarını sizlerle paylaşacağız.
Sonrasında, Afrika’da faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarımızın ve kalkınma yardımları alanında faaliyet gösteren bir kuruluşumuzun temsilcilerini dinleyeceğiz. Bugün, iki dost ve kardeş ülke olan Özbekistan ve Pakistan’ın milli gün resepsiyonları aynı tarihe denk geldi. Davetli olmama rağmen bu toplantı nedeniyle davetlere katılamadım ama buna rağmen başta Afrika ülkeleri büyük elçiliklerimiz olmak üzere protokol sırasına göre; Başbakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Ticaret Odası, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi, UNDP, MÜSİAD, AKSİAD, İnsani Yardım Vakfı ve diğer işadamlarımız ve sivil toplum örgütü temsilcilerimiz, toplam 29 kurum bu toplantıya katılarak bizi onurlandırdılar. 10 Afrika büyükelçiliğimizin temsilcileri de eksiksiz olarak toplantımıza katıldılar. Gösterdikleri hassasiyetten ötürü kendilerine teşekkür ediyorum. Afrika Enstitüsü Direktörümüz Ahmet Kavas ile birlikte Sayın Alfa Ömer Konare’yi 9-14 Ağustos tarihleri arasında Adis Ababa’da ziyaret ettik. Bizi Afrika Birliği Komisyon Başkanı olarak kabul ettiler. Kendisi Afrika Birliği’nin kurumsal yönetim ve idaresinde birinci derece sorumludur. Kendisine kongre ile ilgili hazırlıklarımızı aktardık ve kongreye teşrifleri konusunda davet mektuplarını ilettik. Aynı zamanda Afrika Birliği dönem başkanı Sayın John Kouffor’a takdim edilmek üzere davet mektuplarımızı sunduk ve buradaki toplantıların ikisini gerçekleştirdiğimizin, üçüncüsünü de önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimizin bilgisini ilettik. Sayın Konare, kurumların bir araya gelmesiyle oluşturulan etkileşimi, yükselen bir ivme ile işbirliğine dönüştürme noktasında çok önemsediğini üzerine basarak ifade edip bizlere bu konuyla ilgili tebriklerini sundu. Kongrenin konusunun bu yıl Afrika Birliği olarak seçilmiş olmasından ve zamanlama olarak çok uygun olduğundan dolayı memnuniyetlerini ifade etti.
Kıtada Afrika Birliği bağlamında çok ciddi gelişmeler söz konusu olmaktadır. Çin, 47 ülkenin katılımıyla Afrika devlet başkanları zirvesi gerçekleştirmiştir. Güney Kore benzer bir toplantıya imza atmıştır. 8-9 Aralık 2007 tarihlerinde Portekiz’de Avrupa Birliği- Afrika Birliği arasında yine bu nitelikte bir toplantı icra edilecektir. Hindistan’ın yine Afrika Devlet başkanları nezdinde Hindistan’da bir toplantı olması için, Afrika Birliği’nden benzer bir talebi söz konusudur. Dışişleri Bakanlığımız da bu anlamda çok önceden hazırlığını yapmış, 2008 yılı için planladığı, Türkiye-Afrika Devlet Başkanları Zirvesi veya Forumu başlıklı toplantının hazırlıklarına devam etmektedir. Kongre kapsamında belirlediğimiz ana konular, Afrika Birliği temelindedir. 2002 ile beraber gelişen süreçte Afrika, 53 ülke ile tek tek temsil edilmekten daha ileri bir adım atmış, ülkenin tamamının aynı kurumsal çatı altında temsil edilmesi yönünde önemli girişimlerde bulunmuştur. Bu anlamda Afrika Birliği’nin kurumsal yapısı ve Afrika Birliği ile Türkiye arasında olabilecek işbirliğine yönelik temel açılım noktalarını, bir önceki toplantıda aldığımız notları da dikkate alarak ana başlıklar halinde tespit etmeye çalıştık.
Buradaki toplantının sonunda alınacak notlarla bu içeriğin son şekli verilmiş olacaktır. Bunlar ana başlıklar altında şu şekilde sıralanmaktadır:
• Kültürel Yaklaşım başlığı altında; Afrika Birliği-Türkiye öncülüğünde kültürlerarası işbirliği, Afrika Birliği- Türkiye arasında dostluk ve yardımlaşma merkezli yeni bir medeniyet anlayışına zemin hazırlanması.
• Uluslararası Açılım başlığı altında; Afrika Birliği-Türkiye münasebetleri, Afrika Birliği - Avrupa Birliği münasebetleri, Afrika Birliği- ABD münasebetleri, Afrika Birliği- Çin münasebetleri, Afrika Birliği-Latin Amerika münasebetleri ve Afrika Birliği’nin uluslararası krizlerdeki etkinliğinin artırılması olarak 6 uluslararası ana açılım başlığı.
Ekonomi Başlığı altında; Afrika Birliği üye ülkelerindeki tabii kaynakların kullanımı, Afrika Birliği üye ülkelerindeki yeni petrol yataklarının işletilmeye açılması, Afrika Birliği üye ülkelerindeki yoksulluk ve buna bağlı fakirliğin önüne geçilmesi, göç ve buna dayalı olarak zarar gören ekonomik hayatın yeniden canlılık kazanması, Afrika Birliği-Türkiye birlikteliğine dayalı yeni pazarların oluşturulması.
• Teknoloji ve Sanayi Başlığı adı altında; Afrika Birliği- Türkiye arasında sağlanacak işbirliği sayesinde teknoloji ve sanayi alanında ortak adımlar atılması, Afrika Birliği- Türkiye arasında yeni bilgi teknolojisine ağırlık vererek gerekli teknik elemanların yetiştirilmesi ve bunların her türlü sanayi yatırımlarına katkısının sağlanması, Afrika Birliği üye ülkelerinde Türkiye ile işbirliği sayesinde gerçekleşecek teknolojik kalkınma ile yeni istihdam alanlarının oluşturulması.
Eğitim başlığı adı altında; Afrika Birliği- Türkiye arasında bir eğitim ağı kurulması, Afrika Birliği-Türkiye arasında bilimsel araştırma projesi için fonlar ayrılması, Afrika Birliği- Türkiye arasında kalkınmaya yönelik müşterek eğitim programları geliştirme, Afrika Birliği- Türkiye arasında yetişmiş eğitim uzmanı değişimi.
Sağlık başlığı adı altında; Afrika Birliği-Türkiye sağlık işbirliği, Afrika Birliği- Türkiye arasında sağlık uzmanları değişimi, Afrika Birliği-Türkiye arasında ortak sağlık yatırımları, Afrika Birliği- Türkiye arasında tropikal hastalıklar konusunda işbirliği, Afrika Birliği- Türkiye arasında bulaşıcı hastalıkların yayılmasının engellenmesi için alınacak tedbirler ve ortak çalışmalara ağırlık verilmesi.
• Tarım başlığı altında; Afrika Birliği- Türkiye arasında ortak tarım politikalarının geliştirilmesi, Afrika Birliği- Türkiye arasında hayvancılık konusunda işbirliği yapılması, Afrika Birliği- Türkiye arasında ortak gıda programlarının hazırlanması, Afrika Birliği üye ülkelerinde tarım arazilerinin daha verimli hale getirilmesi, Afrika Birliği üye ülkelerinde elde edilen ürünlerin dünya pazarlarına arz edilmesinde ortak hareket edilmesi için gerekli kurumların ve işbirliği ortamının kurulması
• Son başlık ise Afrika Birliği kurumsal yapısı ve kurumsal reformdur. Son başlıkla ilgili olarak Afrika Birliği kurumlarının analizi, birlik hükümeti ekseninde kurumsal reform tartışmaları olarak belirlediğimiz içeriği Sayın Konare’ye arz ettik. Sayın Konare, 8-9 Aralık için Portekiz’deki Afrika Birliği- Avrupa Birliği Zirvesine katılacağını fakat iki günlüğüne de olsa Kongreye katılmaya çalışacağını bize beyan ettiler. TASAM’ın yapmış olduğu çalışmalardan, Türkiye’de Afrika ile ilgili yükselen ivmeden, tüm kurumların çalışmalarından, Hükümetimizin ve Devletimizin konuya gösterdiği hassasiyetten ve ilgiden duydukları memnuniyeti ve bu işbirliğinin daha da gelişmesi ve büyüyerek ilerlemesini çok istediklerini ifade ettiler. Bu bağlamda görev süresi içerisinde kendi üzerlerine düşen sorumluluk gereği her zaman hazır olduklarını ve her türlü katkıyı yapmak istediklerini ifade ettiler. Bu anlamda çok olumlu bir görüşme gerçekleştirdik.
Son olarak, ’’II. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’’nin sonuç kitabı, diğer dosyalar ile beraber İngilizce, Fransızca ve Türkçe olarak hazırlanmış ve tüm katılımcılara sunulmuştur. Kongrenin geçen yılki ana teması, Sahra altı Afrika olarak 47 ülke şeklinde belirlenmiş ve düzenlenmişti. Kongrenin sonuç tebliğleri üç dilde basılarak bu toplantıya yetiştirildi.
’’3. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’’ de ’’Türkiye-Afrika Birliği’’ ana teması ile, ilk iki kongrede olduğu gibi devlet adamları, bürokratlar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşacak geniş bir katılımcı kitlesiyle 4-6 Aralık 2007 tarihleri arasında
İstanbul’da gerçekleştirilecektir. Yapılan ve yapılacak olan bu çalışmaların, bir bütün olarak Türkiye-Afrika ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayarak çok faydalı olacağını umuyoruz.
Süleyman ŞENSOY
TASAM Başkanı

 

Raporu pdf formatında okumak için lütfen TIKLAYINIZ.

Afrika kıtasıyla 20. yüzyıl başlarında ülkemizin sahip olduğu sıkı tarihî bağlar çeşitli nedenler dolayısıyla azalmıştır. Aynı asrın son çeyreğinde belli bir seviyeye getirilen ilişkilerimiz ise henüz yeterli seviyede değildir. Uluslararası gelişmelerin büyük bir hızla devam ettiği dünyamızda, Afrika kıtasında yaşanan ve bazen hepimizi de etkileyecek sonuçlar doğuran olaylar yakından takip edilip hakkıyla analiz edilememektedir.

TASAM Afrika Enstitüsü’nün amacı; Afrika’daki gelişmeleri takip ederek, Türkiye’nin kıta ülkeleriyle ikili, bölgesel ve çok taraflı ilişkilerine; tarihi, kültürel, siyasi, iktisadi, sosyolojik ve jeopolitik yapısına yönelik bilimsel incelemeler, araştırmalar, analizler ve değerlendirmeler yaparak karar alıcılara, bu kıtaya ilgi duyan iş dünyasına, akademik çevrelere, dinamik, etkin çözümler ve karar seçenekleri sunmaktır.

 

Afrika konusunda bilgi edinmek ve geleceğe yönelik vizyon geliştirmek amacıyla TASAM Afrika Çalışma Grubu Afrika’ya Açılım Yılı ilan eden Türkiye’nin bu yöndeki hedeflerine uygun bir Afrika Raporu–2005 2005 yılını yayınlamıştır. Ayrıca Osmanlı-Afrika İlişkileri ve Yeni Yüzyılda Afrika kitaplarının yanı sıra TASAM tarafından süreli olarak çıkarılan Stratejik Öngörü Dergisi’nde ve TASAM’ın web sayfasında Afrika konusunda yerli ve yabancı akademisyenlerin makaleleri yayınlanmaktadır.

 

Bu amaç doğrultusunda TASAM, ilki 23–24 Kasım 2005 tarihleri arasında İstanbul’da “Yükselen Afrika ve Türkiye” konusuna yönelik olarak Birinci Uluslararası Türk-Afrika Kongresi’ni düzenlemiştir. Kongrenin ardından “Yükselen Afrika ve Türkiye” kitabı ile kongre sonuç raporu yayınlanmıştır.

 

İkinci Uluslararası Türk-Afrika Kongresi 12–13 Aralık 2006 tarihlerinde İstanbul’da “Türkiye ve Sahra altı Afrika’daki Yatırım İmkânları, Kalkınma ve İşbirliği” başlığı altında gerçekleştirilmiştir. Kongre sonuç raporu ve kitabının hazırlık çalışmaları devam etmektedir.

 

Üçüncü Uluslararası Türk-Afrika Kongresi ise 2007 yılının Aralık ayında gerçekleştirilecektir. TASAM Afrika Enstitüsü her yıl bu kongreyi düzenlemek suretiyle geleneksel hale getirecektir. Ayrıca orta ve uzun vadede bu kongrenin hükümetler arası zirvelere dönüşmesi de hedeflenmektedir.

 

 

Gelişen süreçte Türkiye-Afrika ilişkilerinin stratejik gelişimine katkıda bulunmak amacıyla TASAM, Afrika ülkeleri büyükelçilerinin, Türk hükümeti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilmek üzere “Afrika ülkeleri –Türkiye Diplomatik Temsilcileri Stratejik Ortak Vizyon Geliştirme” adı altında bir proje geliştirmiştir.

 

İki ayda bir workshop olarak düzenli toplantıların yapılmasını kapsayan projenin ilk toplantısı 4 Nisan 2007 tarihinde Ankara’da yapılmıştır. Toplantıya planlamaya uygun olarak Ankara’da büyükelçilik düzeyinde temsil edilen 10 Afrika ülkesinin Mısır, Libya, Cezayir,  Fas, Tunus, Sudan, Nijerya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Etiyopya ve Senegal ülkelerinin büyükelçi ve temsilcileri ile Dışişleri Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı TİKA, Türkiye İhracaatçılar Meclisi TİM, Dış Ticaret Müsteşarlığı DTM, Milli Eğitim Bakanlığı MEB, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi DEİK, Devlet Planlama Teşkilatı DPT ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla Hilton otelinde başarı ile icra edilmiştir.

Raporu İngilizce-Türkçe olarak pdf formatında indirmek için TIKLAYINIZ.

TASAM Africa Institute will fill a great gap in its field and light the way for Africa's future with its researches on social, economic, political and cultural issues. (Chairman of TASAM Süleyman ŞENSOY)