18-21 2008 Ağustos tarihlerinde Cumhurbaşkanlığımızın ev sahipliğinde ve Dışişleri Bakanlığımızın organizasyonunda düzenlenen Türkiye Afrika İşbirliği Zirvesi’ ne paralel olarak düzenlenen, 14-16 Ağustos 2008 tarihlerinde TASAM tarafından Afrika’dan 45 ülkenin katılımıyla gerçekleşen Türkiye Afrika STK Forumu ve sonunda yayınlanan İstanbul Deklarasyonu ile kurulması kararlaştırılan USTKİP Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları İşbirliği ve Kalkınma Platformu’nun dört dilde yayın yapacak web portalı, kısa sürede yoğun çalışmalar sonucunda yayına girdi.

Sitenin hayata geçmesiyle zirve sonrası sivil kanalların etkin yönde çalışması için en önemli aşama kurumsallaştırılmış oldu. Afrika ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyada sayıları giderek artan sivil toplum kuruluşları arasında sürdürülebilir gelişim, birlik ve koordinasyonu sağlamanın USTKİP’in temel amacı olduğunu belirten TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, “USTKİP; Türkiye’de uluslararası çapta hizmet veren sivil toplum kuruluşları ile Afrika’da ve tüm dünyada hizmet veren sivil toplum kuruluşlarının paylaşım ve dayanışma içine girerek, bölgelerinde ve uluslararası sahada daha etkin olabilecekleri, etkileşimlerde bulunabilecekleri bir platform olarak tasarlanmıştır” dedi. Bu amaç doğrultusunda USTKİP; ilgili sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin sınıflandırılması, metodoloji standartlarının oluşturulması, kapsam ve kapasitelerinin artırılması, uluslararası ilişkiler, sosyal yardım, bilim, kültür, eğitim, sağlık, çevre, üretim, yatırım, teknoloji gibi alanlarda iş birliği yapabilmelerine zemin oluşturacak bir platform olarak düşünülmelidir. Söz konusu platformda yeni etkileşimler inşa etmek adına dünyanın dört bir yanından sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelebileceği USTKİP’in web portalı olan www.ustkip.org ’un bugün yayına girdiği bildirildi.

Şensoy: “USTKİP’in bölgesel problemlerin çözümüne küresel iş birliği ile katkı sağlanması maksadıyla bütün sivil toplum kuruluşları arasındaki dayanışmayı geliştirecek bir proje olduğunu” belirtti.

Şensoy, projenin önemini şöyle özetliyor: “Kurulan platform ve iletişim ağı, sivil toplum kuruluşları arasında hem devlet hem de sivil toplum boyutunda, bölgesel ve küresel ölçekte meydana gelen siyasi, sosyo-kültürel ve iktisadi gelişmelerin yakından izlenmesini, sahip olunan bilgilerin paylaşılarak birlikte değerlendirilmesini, güncel ve geleceğe dair yapıcı diyalog ve ortak projelerin geliştirilmesini kolaylaştıracaktır.”


Bu bağlamda, sivil insiyatifin hızla geliştiği bir konjonktüre paralel olarak işbirliği ve bilgi akışının sürekliliğini sağlayacak böyle bir platform ve networkun oluşumuna önayak olacak USTKİP, ortak projelerin üretilmesine zemin hazırlamayı hedefliyor.


Projenin koordinatörü ve uygulayıcı kurumu TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi)’dır.

https://www.ustkip.org

TASAM Afrika Ens. Direktör Y. Ufuk Tepebaş

Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Kurulu’nun 11. Olağan Zirvesi 30 Haziran- 1 Temmuz 2008 tarihlerinde Mısır’ın Sharm El Sheikh şehrinde gerçekleştirildi. “Su ve Sağlık Koşullarının İyileştirilmesinde Milenyum Kalkınma Hedefleri” konusu zirvenin ana gündemini oluşturuken, kıta genelindeki mültecilerin durumu, yüksek gıda fiyatları ve gıda güvenliği gibi konular da zirve kapsamında ele alındı.   

Dışişleri Bakanı Ali Babacan da 27- 28 Haziran tarihlerindeki Afrika Birliği Bakanlar Konseyi toplantısına katılarak, bu yıl 18- 21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Türkiye- Afrika İşbirliği Zirvesi’ne ilişkin temaslarda bulundu.

Zirvede suyun ve sağlığın, Afrika’nın MKH’ye ulaşabilmesinde büyük önem arz etttiği belirtilirken, buna karşın söz konusu hususlara ilişkin politikaların ve finansal kaynakların  yetersiz olmasının, kıta ülkelerinin öncelikli sorunları arasında yer aldığı ifade edildi.

Su ve sağlık, Afrika’nın sürdürülebilir kalkınmayı yakalayabilmesinde kilit öneme sahip hususlar olarak bilinmekle birlikte, insanlar için temel bir haktır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 25. maddesinin 1. fıkrasında “herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.” ifadesi yer almaktadır.[1]

Temiz ve güvenilir su kaynaklarının eksikliği, kıtadaki sağlık koşullarının seyrini doğrudan etkilemekte, her yıl çoğunluğunu çocukların oluşturduğu daha fazla sayıda insan söz konusu yetersizliklere bağlı olarak yaşamını yitirmektedir.

2005 yılında açlık, hastalık ve çatışmalar nedeniyle hayatını kaybeden çocukların sayısı 11 milyon olmuştur. Bu da her üç saniyede bir çocuğun ölmesi anlamına gelmektedir. Yine AIDS, Afrika’da günde 6,600 can almakta ve her 5 AIDS hastasından yalnızca biri tedavi görebilmektedir.[2]

Toplam nüfusu 1 milyara yaklaşan Afrika kıtasında 300 milyonun üzerinde insan temiz su kaynaklarından yoksun iken, 400 milyonun üzerinde Afrikalı da yeterli sağlık koşullarından uzak bir ortamda yaşamlarını sürdürebilme mücadelesi vermektedir.[3]

Günümüzdeki mevcut gelişim göstergelerine bakıldığında, Sahra altı Afrika’nın su konusunda 2040’a kadar, gerekli sağlık koşullarının iyileştirilmesi konusunda ise 2076’ya kadar Milenyum Kalkınma Hedefleri’ne ulaşamayacağı görülmektedir. Söz konusu göstergeler, kıta ülkelerinin içinde bulundukları durumun ciddiyetini gözler önüne sermektedir. 

İnsanoğlunun en temel haklarından olan su ve sağlık konularında kıta ülkeleri, dış desteklere önemli ölçüde ihtiyaç duymaktadırlar. Zirvede bu alanlardaki yatırımların arttırılmasının önemi bir kez daha vurgulanırken, gayrisafi yurt içi hasılaların minimum %2’sinin mevcut koşulların iyileştirilmesi için söz konusu alanlara tahsis edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Kıta genelindeki genel duruma paralel olarak özellikle kırsal alanlarda bu eksiklik daha fazla hissedilmekte ve yatırımların özellikle bu bölgelerde arttırılmasının önemi vurgulanmaktadır. Dolayısıyla su ve sağlık, kalkınmaya yönelik tüm çalışmalarda merkezi noktada yer almalı, aynı zamanda eğitim ve çevre gibi doğrudan bağlantılı sektörleri de içermelidir.

Afrika’da su ve sağlık alanlarında güvenliğin sağlanması için finansal mekanizmalardaki eksikliklerin giderilmesinin yanı sıra bu alanlarda yasal çerçevelerin oluşturulması ve siyasal reformların uygulanması gerekmektedir. Bu doğrultuda, kıtadaki idari teşkilatlarla, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar arasındaki zayıf koordinasyonun güçlendirilmesi ve halkın bu konularda daha fazla bilinçlendirilmeleri büyük önem arz etmektedir.

[1] İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
[2] Küresel ve Bölgesel Sorunların Türkiye ve Afrika Ülkelerine Yansımaları, TASAM Yayınları, Stratejik Rapor, No:19, Mayıs 2007, s.7
[3] Statement of civi society organizations to the African Union Heads of State Summit, June 30th, 2008, Draft Report

TASAM Afrika Ens. Direktör Y. Ufuk Tepebaş

Afrika Birliği’nin 10. Zirvesi, 31 Ocak- 2 Şubat 2008 tarihleri arasında Etiyopya’nın başkenti ve aynı zamanda örgütün merkezinin bulunduğu Addis Ababa’da gerçekleştirildi. 25- 26 Ocak’ta Daimi Temsilciler Komitesi’nin 15. Olağan Oturumu’yla Addis Ababa’da başlayan görüşmeleri, 27-29 Ocak’ta Yürütme Kurulu’nun 12. Olağan Oturumu izlerken, 31 Ocak- 2 Şubat tarihleri arasında ise 10. Afrika Birliği Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi icra edildi. Zirve’nin ana temasını “Sınai (Endüstriyel) Kalkınma” oluşturdu.

Zirve’de Afrika kıtasında yer alan ülkelerin bu süreçte daha aktif politikalar izlemeleri gerektiği kaydedilirken, dinamik yatırımların gerçekleştirilmesi, oldukça düşük olan kıta içi ticaret hacminin arttırılması, özel sektörün katılımının güçlendirilmesi, standardizasyon ve iç teknolojik kabiliyetlerin arttırılmasının büyük önem arz ettiği vurgulandı.

Zirve’nin açılış konuşmasında Afrika Birliği Komisyonu Başkanı olarak Zirve’ye son kez başkanlık yapan Prof. Alpha Oumar Konare, kıtanın kalkınması için üstesinden gelinmesi gereken sorunların varlığına dikkat çekerken, söz konusu hususları; Afrika’daki gençlerin rolü, iklim değişikliği, ortaklığın güçlendirilmesi, bütünleşme, kıtadaki barış ve güvenliğe daha fazla önem verilmesi şeklinde sıralandı. Prof. Konare, kötü yönetim gibi nedenlerden kaynaklanan ve kıtada halen devam etmekte olan çatışmaların varlığı konusundaki üzüntüsünü ifade ederken, buna ilişkin olarak Afrika ülkelerinin hukuk kurallarına ve demokrasinin ilkelerine saygı göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Zirve’de Afrika Birliği’nin dönem başkanlığını devreden John Kufour ise Afrika kıtasındaki sanayileşmeye ilişkin sorunlara daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, bu konuya rehberlik edilmesi amacıyla Afrika Birliği’ne ve organlarına yönelik kapsamlı bir müzakere yapılması çağrısında bulundu.
Açılış töreninde ayrıca BM Genel Sekreteri Ban Ki- Moon, Arap Devletleri Ligi Genel Sekreteri Amr Moussa ve Japonya Başbakanı’nın Yüksek Temsilcisi Yoshiro Mori de birer konuşma yaptılar.

Afrika Birliği’nin dönem başkanlığına Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Jakaya Mrisho Kikwete gelirken, Komisyon Başkanlığı’nı Gabon Dışişleri Bakanı Jean Ping, Mali Cumhuriyeti temsilcisi Prof. Alpha Oumar Konare’den dört yıllığına devraldı. Ping’in yardımcılığına ise halen COMESA’nın (Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı) Genel Sekreterliği’ni sürdürmekte olan Ruanda Cumhuriyeti’nden Patrick Mazimhaka seçildi. Afrika Birliği’nin yeni dönem başkanı Kikwete; kıtada barış ve güvenliğin temin edilmesi konusundaki çabalara katkıda bulunacağına dair taahütte bulundu.

Öte yandan Zirve süresince gerçekleştirilen diğer seçimlerde, örgütün bünyesindeki sekiz komisyondan yedisinin komiseri belirlendi. Kırsal Ekonomi ve Tarım Komiseri’nin seçimi ise bu yılın Nisan ayının ilk haftası Tanzanya’da gerçekleştirilecek olan Bakanlar Konseyi Olağan Toplantısı’na bırakılırken, Kırsal Ekonomi ve Tarım Komiseri’nin seçiminde bölgesel ve cinsiyet dengesine bağlı kalınacağı ifade edildi. Söz konusu komisyonun seçimlerinde Doğu Afrika bölgesinden bir bayan aday seçilecek. Böylece sekiz komisyonun başında dörder bay ve bayan komiser bulunacak. Bu durumu, Afrika Birliği’nde bölgesel eşitliğin yanı sıra cinsiyet eşitliğine verilen önemin açık bir göstergesi olarak algılamak mümkündür.

Zirve’nin yoğun gündeminde Afrika Birliği, CENSAD (Sahel- Sahra ülkeleri), ECOWAS (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) ve IGAD (Hükümetler arası Kalkınma Otoritesi) arasında işbirliği bağlarının güçlendirilmesini ve faaliyetlerde daha iyi koordinasyonu amaçlayan bir “Mutakabat Zaptı” da imzalandı.

Afrika’nın sanayileşme politikalarının başarıya ulaşabilmesinde şüphesiz ekonomik dönüşümü sağlaması ve ürün çeşitliliğini arttırması büyük önem arz etmektedir. Bir diğer ifadeyle, sanayileşme politikaları, ürün çeşitliliği açısından Afrika’nın ihtiyaç duyduğu yeni ekonomik politikaların önemli bir kolunu oluşturmaktadır. Ancak Afrika’nın sanayileşme politikasının önünde bir takım engeller de bulunmaktadır. Özellikle kıtanın günümüzde sahip olduğu mukayeseli üstünlükler, küresel rekabette daha az önem arz etmekte ve bu nedenle ürün çeşitliliğini zorunlu kılmaktadır. Bunun yanı sıra kıtadaki teknolojinin eksikliği, dış teknolojiye olan bağımlılığı arttırmaktadır. Teknoloji planlaması, Afrika’nın kalkınma sürecinde en çok ihmal edilen konulardan birisi olurken, son dönemde ise en çok önem verilen konuların başında gelmektedir. Beyin göçü, özel sektörün zayıf olması, altyapı konusunda yüksek maliyetlere duyulan gereksinim ve rekabet gücünün, dünya geneliyle kıyaslandığında son derece düşük olması, Afrika’nın önündeki diğer önemli sorunlar olarak görünmektedir.

Özetle, Afrika’nın sanayileşme sürecinde önemli adımlar atarak dış ticaretteki payını arttırabilmesi, kıta ülkelerine yapılan dış yardımlardan daha büyük önem arz etmektedir ve Afrika Birliği de bu bilinçle “sınai kalkınma” konusunda kararlı adımların atılacağını vurgulamaktadır.

“Türkiye Afrika İlişkilerinde Tarihi Dönemeç”

Türk Afrika Sivil Toplum Kuruluşları Forumu, TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar merkezi) tarafından, 14–15 Ağustos 2008 tarihleri arasında İstanbul, Cevahir Kongre Merkezinde gerçekleştiriliyor. Foruma, 44 Afrika ülkesinden toplam 100 Sivil Toplum Kuruluşu, uluslar arası kuruluşlardan çok sayıda gözlemci ve Afrika’nın önde gelen basın kuruluşlarının temsilcileri katılacak.

TASAM Başkanı Süleyman Şensoy; demokratikleşmenin önemli bir unsuru olan Sivil Toplum Kuruluşlarının sayısının, Afrika kıtasında da gün geçtikçe artmakta olduğunu; bu kuruluşların Afrika’nın kalkınmasında ve küresel entegrasyonunda önemli roller üstlendiğini belirtti. Şensoy’a göre: “Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle coğrafi açıdan olduğu kadar duygusal açıdan da yakınlığı bulunmaktadır. Tarih boyunca Afrika’yla olan yakın ilişkilerimizi, günümüz dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilecek, karşılıklı kazanımlara dayalı, dostane ilişkiler çerçevesinde güçlendirilmesi gerekmektedir.” Bu açıdan Sivil Toplum Kuruluşlarına çok büyük görevler düştüğünü belirten Şensoy, TASAM tarafından düzenlenecek forumun, Afrika’da aktif olarak faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, Türkiye’nin önde gelen Sivil Toplum Kuruluşlarını aynı çatı altında toplayarak, gerçekleştirilebilecek ortak projelerin çıkış noktası olabileceğini belirtti.

Forumun proje koordinatörlüğünü yürüten, TASAM Afrika Enstitüsü Direktör Yardımcısı Ufuk Tepebaş, “Birleşmiş Milletlerin Milenyum Deklarasyonu’nda ve BM Genel Kurulu’nun 57. Olağan Oturumu’nda Milenyum Kalkınma Hedefleri’ne ulaşılmasında STK’ların önemini vurgulamaktadır. Bu kapsamda, Türkiye’nin ve Afrika’nın önde gelen STK temsilcilerinin katılacağı toplantılarda, sahip olunan bilgi ve tecrübelerin paylaşımı ile ortak işbirliği alanlarının belirlenmesi, günümüze ve geleceğe yönelik yapıcı diyalogların geliştirilmesi mümkün olacaktır.” dedi.

TASAM Ankara Temsilcisi Emekli Büyükelçi Doç. Dr. Ali Engin Oba Forumun hedeflerini şu şekilde özetledi: “Türkiye- Afrika Sivil Toplum Kuruluşları Forumu ile Türkiye’nin ve Afrika’nın önde gelen kuruluşları arasında işbirliği alanlarının belirlenmesi ve STK’lar arasında geniş eksenli bir işbirliği platformunun oluşturulmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda, Afrika’ya ilişkin hazırlanacak geniş kapsamlı projelerin daha somut sonuçlar vermesi açısından, kıtanın daha yakından tanınmasını, ayrıca bölgesel ilişkilerin gelişimine katkıda bulunacak ve mevcut sorunları azaltacak nitelikte projelerin üretilmesi ve uygulamaya konulmasını ayrıca amaçlıyoruz.”

Forumun amacı Türkiye’nin ve Afrika’nın önde gelen kuruluşları arasında işbirliği alanlarının belirlenmesi ve STK’lar arasında geniş eksenli bir işbirliği platformunun oluşturulması. Forumda ekonomi ve kalkınma, uluslararası ilişkiler, eğitim, sağlık, medya ve iletişim, kültür ve turizm gibi başlıca konular ele alınacak. Forum genel değerlendirme ve STK’lar arasında ortak protokolün imzalanmasıyla sona erecek.

Kıtalar Arası İşbirliği

Forumun birinci günü “Ekonomi ve Kalkınma”, “Sektörel İşbirliği İmkanları: Eğitim, Sağlık, Kültür ve Çevre”, “İşbirliği İmkanları ve Sivil Toplum Diyalogu”, “Uluslararası Konjonktürde Afrika’nın Pozisyonu ve STK’ların Rolü” konu başlıklarında toplam dört oturum gerçekleştirilecek. Forumun ikinci gününde de aynı konu başlıkları ele alınacak ve tüm STK’ların katılımda bulunabileceği dört ayrı çalıştay düzenlenecek.

Forumda, Nijerya ECOWAS Genel sekreteri Ugoh Sunny “Yerel Entegrasyonda ECOWAS’ın Deneyimleri ve Yerel Entegrasyon için Beklentiler”; Birleşmiş Millteler Yerel Koordinatör ve UNDP Temsilcisi Mahmood A. Ayub “Milenyum Kalkınma Hedefleri ve Afrika”; Senegal UNECA Yönetici Sekreteri Makha Dado Sarr “Afrika’nın Bölgesel Entegrasyonunda STK’ların Rolü ve Dış Ortaklık”; TİM Afrika Çalışmaları Koordinatörü Yalın Alpay “Türkiye’nin Afrika’ya Yönelik Ekonomik Açılım Planı” başlıklı bildiriler sunacaklar. Kenya Afrika Barış Forumu Program Direktörü Edwin Mang’eni Barasa “Çatışma Çözümü ve Barış İnşasında Sivil toplumun Rolü”; Fas CAFRAD Genel Direktörü r. Simon Mamosi Lelo “Kamu Politikası ve Liderlikte Kapasitenin Artırılması: Afrikalı Ülkeler için Yöneticilik Kapasitesinin Geliştirilmesi Programında İşbirliği”, Kenya ANEW Koordinatörü Jamillah Mwanjisi “ Milenyum Kalkınma Hedefleri: Liderlerimiz Ne Yapmalı?” konularını ele alacak. Foruma, 44 Afrika ülkesinden toplam 100 Sivil Toplum Kuruluşu ve Afrika’nın önde gelen basın kuruluşlarının temsilcileri katılacak.

Afrika ve Türk Halkları Arasında Sivil Etkileşim

Tasam Başkanı Şensoy, forum kapsamında bugüne kadar farklı kesimler ile hazırlık toplantıları düzenlediklerini belirtti. Şensoy: “Bunlardan biri uluslararası ilişkilerde ortak projelerin üretilmesi ve yürütülmesi konusunda T.C Dışişleri Bakanlığı, Afrika ülkelerinin Türkiye Büyükelçileri ve Afrika Grubu misyon şeflerinin katılımıyla 24 Temmuz 2008 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdik. Bir diğer toplantıyı ise Türkiye’de önde gelen Sivil Toplum Kuruluşlarının katılımıyla 5 Ağustos 2008 tarihinde İstanbul’da düzenledik. 12 Ağustos 2008 tarihinde ise Türkiye’nin önde gelen medya kuruluşları ile bir hazırlık toplantısı düzenleyeceğiz. Toplantılar ile elde ettiğimiz bilgi yoğunluğunun tüm enerjisini Foruma yansıtmayı ve bu sayede tüm katılımcılar açısından verimli bir ortam yaratmayı umuyoruz…” dedi.

Şensoy; 18- 21 Ağustos 2008 tarihlerinde Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenecek "Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi" öncesi gerçekleştirilecek bu forum ile zirve hedeflerine uygun olarak Afrika ve Türk halkları arasında sivil etkinliklerin artırılmasına ilişkin sorunların ele alınacağı ve çözüm yollarının aranacağı geniş eksenli bir işbirliği platformunun oluşturulmasından dolayı mutluluk duyduklarını bildirdi.

TASAM Africa Institute will fill a great gap in its field and light the way for Africa's future with its researches on social, economic, political and cultural issues. (Chairman of TASAM Süleyman ŞENSOY)